بَاب
فِي
كَرَاهِيَةِ
الْبُزَاقِ
فِي الْمَسْجِدِ
22. Mescid'e
Tükürmenin Keraheti
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
هِشَامٌ
وَشُعْبَةُ
وَأَبَانُ عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
التَّفْلُ
فِي الْمَسْجِدِ
خَطِيئَةٌ
وَكَفَّارَتُهُ
أَنْ تُوَارِيَهُ
Enes b. Malik
(r.a.)'den, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir: "Mescid'e tükürmek günahtır, keffareti ise, onu (izale etmesi)
gömmesidir."
Diğer tahric: Müslim,
mesacid; Ahmed b. Hanbel, III, 289; V, 260.
AÇIKLAMA: Yukarıda da temas edildiği gibi, Resulullah ve
sahabiler devrinde mescidlerde sergi olmadığı ve yeni müslüman olanların bir kısmının
görgüleri de haderi görgüden farklı olduğu için mescide tükürmek vak'alarına
şahid olunmakta idi. Bu gibi durumlarda Resulullah bazan, mescide değil,
elbisenin bir tarafına tükürülmesini, bazan da yere tü-kükürülmesi halinde o
tükürüğün gömülmesini tavsiye ederlerdi.
Bu
hadis-i şerifte, önce mescide tükürmek günah olarak nitelenmiş sonra da bu
günahın keffaretinin o tükürüğün izalesi olduğu beyan edilmiştir.
Tercümeye
"günah" diye geçtiğimiz (hati e) kelimesinin, tam günah karşılığı
olan (ism) kelimesi ile değil de yukarıdaki şekilde varid oluşunun sebebi,
müslümanın bu işi ancak hata ile yapabileceğine işaret içindir.
Hadis-i
şerifteki bu ifadeden, bazı alimler mescide tükürmeyi günah telakki
ederlerken, bazıları bu mevzudaki diğer rivayetleri de gözönüne alarak,
tükürük gömülürse günah değil, gömülmezse günahtır, demişlerdir.
Hafız
İbn Hacer, bu ihtilafların sebebini şu sözleriyle özetlemektedir:
"İhtilafın esası şudur: Bu mevzuda biri biriyle tearuz halinde olan iki
rivayet vardır. Bunlar, mescide tükürmeyi günah olarak niteleyen (üzerinde
durduğumuz) hadis ile, tükürme ihtiyacı duyan kimsenin, sol tarafına veya sol
ayağının altına tükürmesini tavsiye eden (478.) hadis. Mescide tükürmeyi günah
kabul eden Nevevi, önceki (üzerinde durduğumuz) rivayeti amm, kabul etmiş,
sonrakini 'mescidde olmadığı takdirde" kaydı ile tahsis etmiştir. Kadı
Iyaz ise, tam tersine sonraki rivayeti amm kabul etmiş, öncekini -defnetmezse
günahtır- şeklinde kayıtlamıştır..."
Bezlu'l-Mechud
sahibi ise, Kadı İyaz'ın bu hususta söyledikleri mesnedsiz, delilsiz ve nassa
muhalif olduğu gibi muteber ilim adamlarının görüşüne de terstir demiştir.
Bu
ihtilaflara adı karışan ve görüşü nakledilen başka alimler de vardır. Ancak biz
hepsini teker teker buraya almaya lüzum görmedik. Zira, zamanımızda, cami ve
mescidler, aklı başında hiç kimsenin tükürmeyi aklından geçiremeyeceği şekilde
tefriş edilmekte, her müslümanın cebinde ihtiyacı halinde kullanacağı kağıt
yada bez bir mendil bulunmaktadır.
İslam
dininin, temizliğe verdiği önem ve başka müslümanları rahatsız etmemeyi ana
prensipleri arasına aldığı gerçeği gözönünde bulundurulursa mescide tükürme
yada sümkürmenin (günah olmadığı kabul edilse bile) en azından müslümanın
edebine aykırı olduğu açıktır. Dolayısıyle müslümanlar, mescidlerini
kirletmekten ve.ibadet için gelen mü'min kardeşini rahatsız etmekten şiddetle
kaçınmalıdırlar. Müslüman, özellikle yerleşim bölgelerinde yollara, sokaklara
tükürmekten de sakınmalıdır.
Hadisteki
örtmek manasına gelen تُوَارِيَهُ kelimesi gömmek
veya izale etmek manasına alınarak diğer rivayetlerle uyum sağlaması için
"gömmesidir" şeklinde tercüme edilmiştir.
Bazı Hükümler
1.
Mescidlere tükürmek günahür. Keffareti o tükrüğü, görülmeyecek şekilde yok
etmektir.
2.
Bilen kişinin bilmeyenlere münasip bir lisanla görgü kurallarını öğretmesi
gerekir.